Bir Merhaba yada Giriş

Yeniden herkese merhaba;

İnternet Gazeteciliği üzerine bir blog hazırlama fikri uzun zamandır aklımdaydı. Devamlı erteledim. Zihnimde planladığım bir yayın formatı olsa da hep biraz daha olgunlaşmasını bekledim.


Dün gece sabaha yakın bir anda kafama esti. Baktım isim de uygun... Bir başkasına kaptırmadan en azından ismini alayım dedim. Bu blog umarım internet medyasına, gazeteci  merak salmış bir kaç meraklı insana yol gösterecek nitelikte bir yapıya kavuşur. Sizlerin katkısıyla güzel bir blog olacağı kanaatindeyim.


Yaklaşık 10 seneden beri yazı çalışmalarım devam ediyor, son sekiz senede bölük pörçük bir gazetecilik deneyimim var fakat son üç senedir internet medyası ve internet gazeteciliği üzerine ciddi kafa yorduğumu söyleyebilirim. 2003 senesinde gazetecilikle beraber başlayan ve bugüne dek yürüttüğüm grafik tasarım işleri eş zamanlı gelişti.

Grafik tasarımla birlikte şartlar bir şekilde internet yayıncılığına sürükleyince İktisadi ve idari bilimlerde okumuş olmama rağmen kendimi medya sektöründe buldum. Biraz ekonomi, biraz davranış bilimleri, bunun yanı sıra psikolojiye olan merakım, insanların neyi nasıl tercih ettiği üzerine çokça düşünmemi sağladı.

Bugün bir iş yaparken önce "Ben bunu yapmak istiyor muyum?" diyorum kendime. Cevabı evet olan bir şeyi yaparkende bunu en güzel şekilde, insanların beğenisine servis etmeye çalışıyorum.

Bunları neden anlatıyorum?

Çünkü internet medyasında bir basılı yayında çalışan muhabir gibi düşünemezsiniz. İster blogunuz olsun, ister bağımsız yazar olun, internette bir adım önde olmanın yolu hem CEO, hem editör, hem eleştirmen, hem gözlemci, hem iktisatçı, hem... olmak zorundasınız.

Bir yazının çok tıklanması, okunması için yapılacak şeyleri biliyor olabilirsiniz. Ama kendinize sürekli, sadık bir okur kitlesi kurmayı hedefliyorsanız, o işten inanılmaz derecede zevk alıyor olmanız gerekiyor. Siz zevk aldıktan ve istediğiniz işi yaptıktan sonra bunları insanların beğeneceği tarzda süslemek modifiye etmek işin biraz daha teknik kısmı.

Bu blog çok tıklanan, binlerce takipçisi olan bir blog olmayacak hiç bir zaman. (Keşke olsa) Masa başında on iki saatten fazla gündemi takip eden biri olarak günde yaklaşık 3000 - 5000 haber tarıyorum. 12 gazeteyi sayfa sayfa tarayıp kim ne demiş, ne yayınlamış, nasıl yapmış takip ediyorum. İnternet üzerinde günde açıp kapattığım en azından 200 site oluyor. RSS aboneliklerinden gelen gündem dışı, kişisel ilgi alanlarıma ait siteler ve sosyal ağlarla birlikte günün sonunda gözlerim alev alev yanmaya başlıyor.

Tabi bu haberlerin, yazıların arasından yayına hazırladığım, haberleştirdiklerim var. Her bir haber için bir çok zaman ayrı resim kullanma çabasıyla ya resim tarıyorum, ya resim hazırlıyorum.

Gün sonunda hangi haber ne kadar tıklanmış, rating durumları nelerdir, arama motorlarından gelen ziyaretçi nasıl geliyor, kaç dakika duruyor, kim neyi paylaşıyor hesaplarına giriyorum.

Bütün bu işlerin sonunda eve gidip kitap okuyamadığım için, birikmiş dergilerimden dolayı üzülüyorum. Bir devlet dairesinde memur olup şu andaki kazancımın en az iki katını kazanabilecek olsam da bu işi seviyorum ve bu işi yapmak istiyorum.

BU BLOGUN YAYIN ÇERÇEVESİ

Bu blog da beğendiğim, eleştirdiğim, fikir yürüttüğüm herhangi bir şeyle karşılaşabilirsiniz. İsterseniz konuyla ilgili sorularınızı bildiğim kadarıyla cevaplamaya çalışırım. ( en sevdiğim cevaplardan birisi 'bilmiyorum' dur (: )

Bununla birlikte bu blogda ilerleyen zamanlarda şu konulara da ulaşabileceksiniz:

İnternette çok tıklanan bir yazı nasıl yazılır?
Çok tıklanan bir başlık nasıl atılır?
Haber nasıl yazılır?
Spot nasıl yazılır?
Haber, yazı resmi nasıl seçilir?
Resim nasıl Sayfa gösterimlerini artırmanın püf noktaları nelerdir?
Yayıncılık ve Sosyal Medya kullanımı
Yayıncılık ve Reklam
İnternet gazeteciliğinde ihtiyaç duyduğunuz Photoshop teknikleri, efektleri vs.
Çeşitli google teknikleri, araçları
SEO yönetimi, Sosyal Medya Optimizasyonu (ve kullanımı)
Beğendiğim haberler
Eleştirdiğim haberler
Köşe yazıları (bazen yorumları)
Komik haberler
İlginç olaylar

Konuları sabaha kadar devam ettirebilirim, örnek olarak yeterli sanırım. Peki bütün bunları ne sıklıkla yaparım inanın bir şey söylemek zor.

Bu blogda ilk yazı olması nedeniyle biraz uzun oldu. Bundan sonraki yazıları ideal seviyede tutmaya çalışacağım. Söz.

Kendinize iyi bakın...

EFKAR