30 Ocak 2015

Sosyal hayatımızın yeni tehdidi: FOMO

Bir sosyal medya rahatsızlığı olarak tanımlanabilecek FOMO, bağımlılık haline dönüşen sosyal medya takibinde gelişmeleri kaçırma endişesi/korkusu olarak tanımlanabilir.

Anadolu Ajansının haberine göre kaygı bozukluğu çeşidi ve gelişmelerinde dışında kalmaktan doğan pişmanlık davranışı olarak tanımalanabilecek “Fear of Missing Out” (FOMO) hızla yayılıyor.

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sosyal medya araçlarında bilginin çok hızlı aktığını belirten Tarhan, "Bazı insanlar uyanır uyanmaz, sosyal medya hesabından kendisiyle ilgili yorumları inceliyor. Olumsuz eleştirileri okuyor, beğenileri takip ediyor" diye konuştu.


Sanal Uyuşturucu
Prof. Dr. Tarhan, sosyal medyaya aşırı ilgi duyan kişilerde bir takım ruhsal problemlerin ortaya çıkma ihtimali olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Sosyal medyaya aşırı ilgi duyan kişilerin beyni, herhangi bir uyuşturucu madde almadığı halde, sanki almış gibi haz duyar ve bazı hormonlar salgılar. Biz buna 'sanal uyuşturucu' diyoruz. FOMO belirtileri gösteren bu kişiler, ödüllendirilme ihtiyacı hissediyor ve bazı kaygılar taşıyor. Bu kişiler, sanal ortamda yer almadığı zamanlarda kendisini kötü hissediyor. Böyle bir duygu beyinlerine yerleşiyor."

Sosyallik yeniden tanımlandı
Geçmişte sosyal çevrenin kişinin yakın çevresiyle sınırlı olduğunu söyleyen Tarhan, "Sosyal medyadaki ağlar nedeniyle kullanıcılar, bir anda on binlerce insana ulaşabilir hale geldi. Onlardan gelecek bildirimleri alma imkanına kavuştu. Bu durum, sosyalliğin yeniden tanımlanmasına sebep oldu" değerlendirmesinde bulundu.

Gençlerin sosyal amaçları ve hedefleri olmalı
Tarhan, sosyal medyanın bir amaca hizmet edecek şekilde kullanılmasının daha doğru olacağını söyledi. Kişinin bireysel gelişimi için sosyal medya mecralarından yararlanmasında bir mahsur olmadığının altını çizen Nevzat Tarhan, "Sosyal hedefleri ve amaçları olmayan gençler, FOMO'ya kurban gidebilirler. Bir süre sonra onlar sosyal medyayı değil, sosyal medya onları yönetmeye başlar" ifadelerini kullandı.

Gen havuzumuzda “yenilik arayışı” var
Tarhan, son yıllarda yıllarda yapılan bilimsel çalışmaların insanların yeniliği arama geninin keşfettiğini belirterek, şunları söyledi:

"Bu gene sahip kişiler FOMO konusunda daha da risk taşıyor. Bu gen, Türk milletinde de var. Örneğin Türkler yeni model telefonları ya da teknolojiyi satın almada dünyada ilk sırada yer alıyor. Biz, dünyada yeniliğe en çok ilgi duyan ve takip eden toplumlardan biriyiz. Bu durum bizim at üzerinde gelişen geçmişimizle ilgili. Gen havuzumuzda yenilik arayışı geni var. Özetle kişi tüm zamanında sosyal medya ile meşgulse günlük yaşam aktivitelerini, işini, eşini ya da çocuğunu aksatacak derecede sosyal medyayla ilgileniyorsa tedavi gerekir."

Ergenlere dikkat
Nevzat Tarhan, anne babaların ergenlik çağındaki çocuklarının sosyal medya kullanımına dikkat etmesi gerektiğinin altını çizerken, "Özellikle Z kuşağındaki gençler, özgürlükçü, zevkçi ve sabırsız olma özelliklerine sahipler. Bunları taşıyan gençler de FOMO risk grubunu oluşturuyor. Bu gençler, madde bağımlılığı riskini de taşıyorlar" diye konuştu.

Çağın en büyük teknoloji hastalığı
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi, Sosyal Medya Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık da FOMO'nun uyuşturucudan daha tehlikeli olduğunu iddia etti.
Kırık, FOMO'nun "çağın en büyük teknolojik hastalığı" olduğunu belirterek, "Akıllı telefonların ortaya çıkmasıyla birlikte bireyler internetin olduğu her noktadan sosyal paylaşım ağlarına erişebilir duruma geldiler. FOMO hastalığı bu zemin üzerinde hayat buldu" değerlendirmesini yaptı.

Rekabet ortamı çevrimiçi olmayı gerektiriyor
Sosyal medyada akıllı telefonlarla aracılığıyla oynanan bazı oyunların bağımlılığı arttırdığını ifade eden Kırık, şöyle konuştu:

"Sosyal medyadaki rekabet ortamı ve oyunların sürekli olarak kullanıcıları çevrimiçi olmaya teşvik etmesi FOMO'nun yaygınlaşmasını sağlayan en temel etmenlerden. Gelişmeleri kaçırma korkusu bireyleri kültürel açıdan da olumsuz yönde etkiliyor. Onları sosyal medyanın oluşturduğu sanal kültürün bir parçası durumuna getiriyor. Özellikle Facebook üzerinden paylaşılan içeriklerin beğenilmemesi de FOMO hastalığını tetikleyen diğer bir etmen. Paylaştığı içeriklerin beğenilmemesi bireyi sürekli olarak sosyal medyayı kontrol etmeye itmekte ve bu durum davranış bozukluklarının meydana gelmesine neden olmaktadır."

FOMO’nun belirtileri

Yrd. Doç. Dr. Kırık, FOMO'nun belirtileri arasında sosyal medyadaki kullanıcı bilgilerin sık sık güncellenmesi, profil fotoğraflarının gün aşırı değiştirilmesi, iş esnasında paylaşımların takibi ile anlamsız şekilde sürekli konum bildirimi yapılmasının yer aldığını dile getirerek, "FOMO'dan kurtulabilmek için, farklı sosyal etkinliklere katılmak, sosyal çevreyle daha fazla vakit geçirmek, sanal ortamda geçirilen süreyi sınırlamak ve değişik hobiler edinmek gerekir" dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkür ederim. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayına girecektir. İyi günler...

Sosyal Medya

Dijital Pazarlama

İnfluencer

Teknolojik

Google Gündemi

Pazarlama

Yeni Trendler

Tarihli